12 Aralık 2013 Perşembe

Yıldırım Mayruk Defilesi

Yıldırım Mayruk'un asil ve elegan tarzını her zaman sevmişimdir; tüm geliri Alzheimer Derneği'ne bağışlanan, '2023'e Hikayeler' adlı son defilesini de keyifle izledim. Mankenler kıyafetleri sunarken, Barbaros Şansal'ın müzik eşliğinde aşağıdaki metni seslendirmesi de oldukça çarpıcıydı:

Stil modanın devriminden güç alan gözükara makas darbeleri, bu kez tamamen doğal dokularla yaratıcılığın özgürlük tutkusunun işgalini uyguluyordu.
Pantolonların tutsaklığa başkaldırışına ise, özgür disiplinin, bazen dar bazen de evaze etekleri uyum içinde eşilik ediyordu.
Kimi zaman sokakta kimi zaman sarayda yeşeren hükümran duygular bu kez Atatürk'ün kadınını geleceğin ışıltısıyla taçlandırıp bir kez daha dengenin çağdaşlık iktidarına taşıyordu.
Belirgin ve atılgan omuzlar, ince beller üzerine sıkıca yerleşip uygun adımlara olanak tanıyan kesimler ile engel barikatlarını aşıp güven dolu geleceğe koşuyordu.
Tutsak düşürülmeye çalışılan Merinosun yünlü dokumaları, dutlardan gelen en nadide ipek ile astarlanmış Pera'nın, kemik düğmelerini anahtar yaparak doğanın sunduğu tüm ihtişamı harmanlayıp sessiz çığlığı ile aniden karanlığın zalim kapısını sonsuza dek aralıyordu...
Renk, doğanın asırlık çınarlarında gövdeleşen kahveler ve bejler, Anadolu'nun tütün yapraklarını pastırma yazına asmış kül grilerinin içinden fışkıran alev kırmızısı aşkın isyanının ateşini bir kez daha körüklüyordu.
Kömür karasının beyaza hasreti sona eriyor, ekrunun dinginliği, tuzkayası tonlarından sis perdelerini dağıtarak gerçekleri çırılçıplak sorguluyordu.
Ata'nın altın sarısı saçlarına hemen bayrak kırmızısı el vermiş, zerdali pembesinden sümbül fuşyalarına en güzel çiçeklerin rengini gamın kıvrımlarına sererek bedendeki ikinci cildi yeniden adlandırıyordu.
Morların, mavilerin ve lacivertlerin gün batımındaki düşünsel resmi ise gelecek baharın ve yazın, yeniden filizlenecek dallarındaki tüm yeşillerine eşi görülmemiş bir bereket ile başlangıcın zamansızlığını seslendirtmekteydi.
İşte bu yüzden Atatürk'e yücelen merdivenlerde Türk kadınları dünyayı aydınlatmaya devam ederek "her yer aşk, her yer moda" ekseninde hicvin zirvesinde gülümseyerek dans etmekteydi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder