12 Ekim 2013 Cumartesi

Fashion Week

İstanbul Moda Haftası, bu yılki adıyla Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul presented by American Express bu yıl ilk kez Kuruçeşme Arena'da yapıldı. Dün sona eren ve hafta boyu (7-11 Ekim 2013) devam eden etkinlikte toplam 43 defile ve sunum vardı; ben de bunlardan bazılarını izleme fırsatı buldum. 



Gün boyu peş peşe devam eden defileler, sunumlar ve after partyler ile oldukça hareketli geçen moda haftasında Cengiz Abazoğlu, Zeynep Tosun, Tuvanam Büyükçınar, Hakan Akkaya, Özgür Masur gibi ünlü isimlerin yanı sıra oldukça başarılı ödüllü genç tasarımcılar da vardı. 





Önümüzdeki günlerde bizleri 1920'lerin ve 1930'ların romantik kıyafetleri bekliyor olacak. 

11 Ekim 2013 Cuma

British Museum

Oldukça büyük bir alana yayılan ve dünyanın dört bir yanından milyonlarca eseri barından ve içinde fotoğraf çekiminin serbest olduğu Londra'daki British Museum'ı hakkıyla gezmek için bir tam gününüzü ayırmanızı tavsiye ederim. 

1753 yılında kurulduğunda, müzede yalnızca el yazması kitaplar, sikkeler ve antikalar varken; 19. yüzyıldan itibaren armağan, satın alma ve kaçırma yoluyla dünyanın her yerinden milyonlarca eser kütüphanede toplanmıştır.




Müzeye Yunanistan, İtalya, Mısır, Afrika ve daha bir çok ülkeden eser getirilmiş olmasına rağmen, benim en çok ilgimi çeken bizim topraklarımızdan kopup getirilmiş eserler oldu.

Dünyanın 7 harikasından biri olan Halikarnas Mausoleum'unda 1856-1857 yıllarında kazı çalışmaları yapan İngiliz araştırmacı Newton, taş bloğu orijinal yerine koymuş, ancak kabartmaları, Mausolos ve Artemisia’nın heykellerini ve dört atlı arabanın parçalarını British Museum’a götürmüştür. Denilene göre Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı, mozolenin Türkiye’ye iadesi edilmesi için müze yetkililerine “mozolenin, değerini ancak Bodrum’un masmavi gökyüzünde bulacağını” belirten bir mektup yazmış ve şu cevabı almıştır: “Mausoleum’un Bodrum mavisinde sergilenmesi için çalışmalara hemen başladık. Tüm sergi salonunu Bodrum mavisine boyadık."






Fethiye yakınlarındaki Nereidler Anıtı da, Charles Fellows tarafından 1840 yılında, British Museum'a götürülmüştür. 



Efes Artemisi, İznik çinileri ve daha birçok eser bugün British Museum'dadır. Bunların iadesi  için yıllardır çeşitli çalışmalar yapılmaktadır ancak elde edilen bir sonuç, hatta tatmin edici bir cevap yoktur.

Yunanlıların da Elgin mermerlerinin iadesi için başvurmadığı yol ve yöntem kalmamış; bu durum Yunanistan ve İngiltere arasında gerginliğe neden olmuş, ancak yine de bir sonuç alınamamıştır.


Mısır’ın zenginlikleri de İngiltere'nin o ülkedeki uzun işgali boyunca müzeyi doldurmuştur; müzedeki mumyalar ilgi çekicidir. 


Evet British Museum çok etkileyici, mutlaka gidilip görülmeli, ancak yanı başımızdaki İstanbul Arkeoloji Müzesi'nden de ben çok etkilenmiştim. En yakın zamanda tekrar gezip, fotoğraflarıyla birlikte burada sizinle paylaşmak istiyorum. 




9 Ekim 2013 Çarşamba

Şebnem Ferah Konseri

Geçen hafta Harbiye Açıkhava'daki Şebnem Ferah konserine gittim. Hemen hemen her türlü canlı müzik performansı beni çok etkiler. Canlı performanstan benim gibi etkilenen ve Şebnem Ferah hayranı olan yaklaşık dört bin kişi, yağmurlu havaya rağmen Harbiye Açıkhava'yı doldurmuştu.


Şebnem Ferah, söz yazarı ve besteci kimliği ile öne çıkan sanatçılardan; üstelik kendisi daha lise yıllarında "Pegasus" adlı bir grup kurmuş. Daha sonrasında, içlerinde Özlem Tekin'in de yer aldığı "Volvox" isimli kız grubunu kuran Şebnem Ferah, 1996'dan beri de kendi solo albümlerini çıkarmaktadır. Şebnem Ferah müzik aşkı uğruna İstanbul'a gelebilmek için ODTÜ Ekonomi bölümünü 2. sınıftan terk edip, İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı'nda okumuş.


Şebnem Ferah'ın sahnesi sadece kadınlardan oluşmasa da, yine de sahnedeki kadınlar, özellikle kadın bas gitarist dikkat çekici. Bir diğer dikkat çekici unsur da, sahnedeki başarılı görsel efektlerdi.

Yüzlerce, binlerce insanın hep bir ağızdan kendisiyle birlikte şarkılarını söylemesinin, bir sanatçı için muhteşem bir duygu olduğunu tahmin ediyorum ve o an sahnedeki kişiye imrenmeden bakamıyorum. Genelde hüzünlü şarkıların kadını olan naif insan Şebnem Ferah'ın yüzü o gece gülüyordu, gülmek ona çok yakışıyordu ve enerjisi tüm seyirciye geçiyordu.



2 Ekim 2013 Çarşamba

Anish Kapoor

"Taşın hafızası vardır"



Çağdaş sanatın ünlü isimlerinden, 2004 yılında dünyanın en üretken ve en saygı duyulan heykeltraşı seçilen Anish Kapoor'un eserleri, Akbank sponsorluğunda ve British Council işbirliği ile Sabancı Müzesi'nde sergilenmekte. 5 Ocak 2014'e kadar sürecek olan sergi için hala çokça vakit varken, bir şekilde fırsat yaratıp mutlaka Sabancı Müzesi'ne gitmenizi, girişteki videoyu izlemenizi, hem galeride, hem de muhteşem boğaz manzaralı bahçede yer alan eserleri görmenizi, ardından müzedeki Changa restaurantta soluklanmanızı tavsiye ederim.
























Tonlarca ağırlıktaki taştan devasal heykellerin çoğu ilk kez İstanbul'da sergileniyor. Anish Kapoor: "İstanbul’da taş işlerini sergileyecek olmamda kentin binlerce yıllık geçmişi etkili olmuş olabilir. Taşın hafızası vardır çünkü. Bir eser ne zaman içsel hafızamıza hitap etmeye başlar, işte o zaman sanat eseridir. Sanatın bazı unsurları bu anlamda hafızayı harekete geçirmede çok güçlüdür." diyor.



İnsanı içine çeken, derin düşüncelere sevk eden bu muhteşem eserlerin sahibi, bir şey anlatmaya veya bir mesaj vermeye çalışmadığını söylüyor. Eserlere dalıp gittiğinizde, herkesin hikayesi kendine ait.



Bu arada Anish Kapoor'a ait bir mücevheri üzerinizde taşımanız da mümkün, heyecan verici, öyle değil mi...